İsveç’in başkenti Stocholm’deki Modern Sanat Müzesi, yeni bir sergide 20’nci yüzyılın iki modernist sanatçısı Pablo Picasso ile Marcel Duchamp’ın sanatsal yaklaşımlarındaki karşıtlığı vurgulayacak şekilde eserlerini bir araya getiriyor.
‘Picasso/Duchamp eserlerinin kıyaslandığı serginin ismi ise ‘’ O yanılıyordu’’
Serginin adı Picasso’nun, Duchamp’ın 1968’deki ölümü sonrası Fransız sanatçı hakkında sarf ettiği meşhur yorumdan alınmış. Sergi bu nedenle iki ustanın ölüm sonrası tiyatral bir karşılaşması gibi tasarlandı. Müze küratörü Daniel Birnbaum iki sanatçının hayattayken hiç bir araya gelmediğini ve birbirlerinden hiç hoşlanmadıklarını belirterek “Resme bir sanat biçimi olarak meydan okuyan kavramsal bir yaratıcı olan Duchamp’ın nesnelliği ile Picasso’nun öznelliğini içeren eserlerin karşıtlığı ilk kez sanatseverlere bir arada sunulacak” diye konuştu. Sergi 3 Mart 2013’e kadar görülebilecek.
Pablo Picasso:
Picasso 25 Ekim 1881’de Malaga, İspanya’da doğdu.(İsmini,annesi rüyasında görmüştür) Babası bir ressam ve resim öğretmeniydi. Küçük yaşta resim yapmaya babası tarafından yönlendirildi. Resim yeteneği kısa sürede keşfedildi. 1895’te Barcelona Güzel Sanatlar Okulu’na girdi. 1901 yılından itibaren anne soyadı olan Picasso’yu kullanmaya başladı. Desenleri İspanyol bir dergi olan Juventut’ta yayımlandı.
1900’de ilk kez Paris’e gitti. Dönemin yenilikçi sanatçılarının yaşadığı Montmartre semtinde bir süre para içinde yaşadı. Picasso yaklaşık 1901-04 arasındaki ilk dönem yapıtlarında sıradan insanların, sirk palyaçolarının,akrobatlarının resimlerini yaptı. Büyük kentlerdeki yaşam kadar, sirk yaşamı da ilgisini çekiyordu. Ne var ki, tablolarında bu yaşamın hüzünlü yanını yansıttı. Sanatçının bu dönemi ‘Mavi Dönem’ olarak tanımlanır.
Picasso, Georges Braque ile kübizmin temellerini atmış sayılmaktadır. 1907’den 1914’e kadar kübist olarak adlandırılan tarzda tablolar yapar. Kübist tabloların genel özelliği, geometri ve geometrik şekillerin kullanılmasıdır. Resmedilen nesneler geometrik formlar oluşturacak şekilde basitleştirilmiş yahut geometrik şekillere bölünmüştür. Kübizmin bir diğer özelliği de uzaydaki üç boyutlu bir cismi iki boyutlu yüzeye aktarma çabasıdır. Bu amaçla Picasso, şekilleri yanal yüzeylerine bölüştürüp her birini iki boyutlu yüzeyde göstermeye çalışır. Yine bu nedenden portrelerindeki insanların hem profili hem de önden görünüşü görülmektedir.
I. Dünya Savaşı sırasında Picasso, Jean Cocteau ile beraber Roma’da kalır. Burada sahne dekoratörü olarak çalışırken dansçı Olga Kokhlova’yla tanışır. Picasso ikinci eşi olan Olga Kokhlova ve oğlunun birçok portresini yapmıştır. (Paul en Pierrot, 1925, Picasso Müzesi, Paris)
20’li yılların başında ressam klasisizme geri döner: Trois Femmes à la fontaine (1921, Modern Sanat Müzesi, Paris). Ayrıca mitolojiden de esinlenir: les Flûtes de Pan (1923, Picasso Müzesi, Paris).
Picasso tanınan en üretken sanatçıdır. Guiness Rekorlar Kitabı’na göre, toplam resim, 100,000 baskı, 34,000 kitap resmi ve 300 heykel ve birçok seramik ve çizim üretmiştir.
Bir genelevdeki beş hayat kadınını gösteren ve Kübizm akımının en önemli örneklerinden biri olarak görülen ünlü eseri Avignonlu Kadınlar, Fransa’da 1907 yazında çizilmiştir
En tanınmış eseri Alman ordularının Guernica kasabasını bombalamasını anlatan Guernica adlı eseridir. Resim 1937’de yapılmıştır. Bu resim şu anda Madrid’de Reina Sofía Müzesinde bulunmaktadır. Picasso, bir sergisi sırasında kendisine, “Bu resmi siz mi yaptınız” diye soran bir Alman generaline, “Hayır, siz yaptınız” cevabını vermiştir. Bu resim Picasso’nun savaşa ve Guernica’nın bombalanmasına karşı duyduğu güçlü nefreti anlatmaktadır. Resimdeki insan ve hayvan figürleri acı, hüzün ve savaşa karşı duyulan nefreti yansıtmaktadır.
Ayrıca 1911 yılında Leonardo Da Vinci’ye ait Mona Lisa eserini, bu eserin doğduğu şehir, Floransa’ya kaçırmakla suçlandı.
Marcel Duchamp
Fransız/Amerikalı sanatçı. Asıl adı Henri-Robert-Marcel Duchamp’dır. Yirminci yüzyılda Avrupa ve Kuzey Amerika’nın en önemli sanatçılarından olmuş, II. Dünya Savaşı sonrası Amerika’da pop sanatı ve kavramsal sanat akımlarının temellerinin atılmasında etkili olmuştur.
Duchamp’ın ilk eserleri post-izlenimci üslubunda olmuşsa da daha sonra en etkili Dada sanatçısı olmuştur. Académie Julian okulundan gelip etkisini günümüzün çağdaş sanatçılarına kadar sürdürmüştür. Siyasal görüş olarak bireyci anarşist olarak tanımlanabilir, I. Dünya Savaşı’na karşı çıkıp ABD’ye yerleşmiştir. Max Stirner’in görüşlerinden etkilenmiş, bu fikirleri kendi sanatsal ve bireysel gelişimi için birer dönüş noktası olarak kabul etmiştir.
1. Dünya Savaşı öncesinde birçok sanatçının eserini “retinal” yani sadece göze hitap eder bulmuş ve bunun yerine sanatı “yeniden zihnin hizmetine sunmak gerektiğini” söylemiştir. Doğal olarak Duchamp’ın tabu deviren tarzı, Dada hareketinin ilgisini çekmiştir.
1887 Rouen yakınlarında Blainville’de doğdu.
1897-1907 Rouen’deki Corneille Lycee’de felsefe, tarih, belagat, aritmetik, fen, İngilizce, Almanca, Latince ve Yunanca içeren ağır ve akademik bir eğitimden geçti. Bu yıllarda izlenimcilik (empresyonizm), simya (alkemi), gizemli bilimler (okültizm) ile ilgilendi. 1904’te Paris’i ziyaret etti.
1908 Courrier Français gazetesinde çalıştı.
1910 Fovizm ile ilgilendi. Francis Picabia ile tanıştı.
1911 Futurizm, Orfizm ve biçim ayrışması uygulamaları ile ilgilendi. “Symbolic Overtones” çalışmaları yaptı. Simya ikonografisi “Bahar” adlı resmini etkiledi. Albert Poisson’un “Simyacıların Teorileri ve Sembolleri” adlı kitabı ile içiçeydi. Kübistlerin “Section d’Or” grubu ile çalışmaya başladı.
1912 İki aylığına Münih’i ziyaret etti. “Merdivenden inen çıplak” adlı tablosu, Section d’Or sergisinden reddedildi. Temmuz ayında “Büyük cam”ın ilk eskizlerine başladı.
1913 St. Genevieve kütüphanesinde çalıştı. “Zaman ve Mekanı Ölçülendirme Sistemi”ni geliştirdi. “Şansın Yasaları” nı konu alan müzikal kompozisyonlar yazdı. New York’a gitti. Dev “Armory Show” sergisine “Merdivenden inen çıplak” ile katıldı. Resim skandal yarattı.
1914 İlk “Ready-Made”ini yarattı.
1915 Yeniden New York’a gitti. Francis Picabia ile buluştu. Arensberg ve Stieglitz’in katkılarıyla çağdaş sanat sergisini açtı. “Büyük Cam” üzerine çalışmaya devam etti. New York Dada hareketinin merkez katılımcısı oldu. Zürih Dada ile bağlantı kurdu.
1917 “Dada ve Anti-Sanat kuramları doğrultusunda, Anti-Sanat niteliği taşıyan çalışmalar yaptı. “Bottle Rock”, “L.H.O.O.Q.” gibi manifestolarından sonra, New York’taki bir sergiye “R. Mutt” takma adıyla “Çeşme” ismini verdiği porselen bir idrar kabıyla başvurdu ve reddedildi.
1918 New York Dada ile Zürih Dada’nın biraraya gelmesini sağladı.
1921 Saçını kuyruklu yıldız (komet) biçiminde kestirdi. Her türlü sanatsal rekabetten ve kendini kanıtlama çabasından çekildi. Satrançla uğraşmaya başladı.
1926 Man Ray ve Marc Allegret ile beraber “Anemik sinema”yı yaptı.
1934 “Kendi güveyleri tarafından çırılçıplak soyulan gelin” ya da “Büyük cam” adlı toplu çalışmayı yayımladı. New York ve Paris çağdaş sanat sergileri gibi bazı organizasyonlara yardım etmek dışında hiçbir sanatsal etkinlikte bulunmadı. 1920’lerden beri büründüğü içine kapanık tavrı daha da arttı.
1947 Paris’teki Sürrealizm sergisinin gerçekleşmesine büyük yardımı dokundu.
1967 Rouen müzesinde, kardeşleri yontucu Raymond Duchamp-Villon, ressam Gaston Duchamp ve ressam Suzanne Duchamp ile beraber retrospektif sergisi açtı.
1968 Neuilly’de öldü. Daha sonra hayatının son yıllarını ve daha önceki çalışmalarını özetleyen ikinci bir asamblaj açıklandı.
Özel Nar Sanat Eğitim Kursu Resim Derslerimiz için lütfen irtibat kurunuz.Detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Bildiğiniz gibi sizlere çok yakınız. Bakırköy’ün merkezinde bulunan; Otobüs duraklarına 5 dakika minibüslere ise 1 dakika mesafede olması açısından sizleri yormayacak ve kolay ulaşabileceğiniz bir sanat merkezi konumundadır. Örneğin Ataköy, Florya, Yeşilköy, Yeşilyurt, Bahçelievler, Bağcılar, ikitelli, Atakent, Zeytinburnu, Sefaköy, Küçükçekmece, Halkalı toplu konutlar, Yenibosna, Güngören, Bahçelievler, Soğanlı, Cennet Mahallesi, Avcılar, Başakşehir, Bahçeşehir gibi semtlerden kolaylıkla ulaşabilirsiniz.