İnkalar ve daha erken Kolomb Öncesi uygarlıklarca üretilen kumaşlar, yalnızca yapımlarında kullanılan hayvansal ve bitkisel lifleriyle değil, renk çeşitliliği arasından da Batılı araştırmacılar için son derece merak uyandırıcıdır.
İnka uygarlığında erkekler ortasında kafanın geçmesi için bir delik bulunan, ikiye katlanmış tek bir parça kumaştan oluşan tunik veya panço olarak adlandırabileceğimiz kıyafetleri giyerlerdi. Giysinin kenarları, kollar için boşluk bırakılarak iki yandan dikilir ve UNKU adı verilen bu giysinin altına peştemal giyilirdi. Soğuk havalarda UNKU’nun üzerine pamuklu kumaştan bir pelerin giyilir bu şekilde vücut sıcak tutulurdu. Çoğunlukla UNKU’ların askeri amaçla giyildiği düşülmektedir.
Yüksek statütüye sahip İnka erkekleri ise zarif bir kilim dokuması olarak tanımlayabileceğimiz, yüksek kalitede dokunmuş ve çift taraflı kullanılabilen CUMBİ adı verilen bir kıyafet giyerlerdi.
Kralın yani İnka’nın giysileri oldukça farklı ve nitelikliydi. CUMBİ’ler seçilmiş kadınlar tarafından vikunya yünü kullanılarak yapılır ve İnka tarafından giydikten sonra başka kimsenin giymemesi için imha edilirdi.
Günümüze dek ulaşan İnka tunikleri arasında dama tahtası tasarımı en dikkat çeken tasarımdır. İspanyol tarihçi Xerex üniformalı erkeklerin dama tahtasını andıran desenlerinin Peru’nun Cajamara şehrine 1532 yılında getirildiğini işaret eder.
Söz konusu bu tuniğin üst bölümü altın böceklerle süslenmiştir. Ayrıca farklı renklerdeki böcekler dama tahtasının kenarlarına da işlenmiştir.