Dönemin en ünlü fütürist ressamlarından biri olan Luigi Russolo aynı zamanda elektronik-deneysel müziğin babası olarak kabul edilmektedir. Hiç şüphesiz ki bunun sebebi 1913’te yazdığı fütürist manifestodur.
1885’te Venedik yakınlarında doğan Russolo’nun babası ve kardeşleri müzisyendi. Kardeşleri gibi müzik eğitimi alan Russolo 1910’da ailesiyle beraber Milano’ya taşındıktan sonra Boccioni ve Marinetti’yle tanışarak fütürist sanata dahil oldu ve resimle ilgilenmeye başladı. Aynı yıl imzaladığı fütürist resmin bildirgesiyle grubun çeşitli sergilerine katıldı. Fütürist resimle ilgilendiği zamanda müzikle olan ilişkisini yitirmedi ve “gürültü sanatı” üzerine çalışmalara başladı.
“Sevgili Balilla Pratella büyük fütürist müzisyen” diyerek cümlelerine başlayan Russolo 1913’te Gürültü Sanatı (İtalyanca: L’arte dei Rumori) adlı manifestoyu yayınladı.
Russolo gürültünün ilk olarak 19.yüzyılda endüstri devrimiyle beraber makinelerin sonucu olarak ortaya çıktığını savunuyor. Ona göre öncesinde dünya sessiz bir yerdi. Fırtınalar ve tektonik faaliyetler haricinde duyduğumuz gürültüler uzun süreli ya da çeşitli değildi. Primitif insanlar sesin tanrılara özgü olduğuna inanırdı ve ses dinsel saygı görürdü.
Russolo manifestosunda bu eski, basit ve tanrısal seslerin artık insanları heyecanlandırmadığını ve ilham vermeyen bir noktaya geldiğini savundu. Çünkü artık alışılmış sesler insanlara tanıdık geliyor ve onları heyecanlandırmıyordu. Russolo’ya göre türlü gürültüye maruz kalmış ve 19.yüzyıl endüstrisiyle modernleşen insan kulağının evrimleşen müziği deneyimlemesi, büyük akustik heyecanlar yaşaması gerekiyordu. Manifestosunda bu düşüncesini şöyle özetler: “Bedeli ne olursa olsun, saf seslerin kısıtlı döngüsünden kurtulmalıyız ve gürültü-seslerin sonsuz çeşitliliğini fethetmeliyiz.” Çünkü Russolo’ya göre seslerin çeşitliliği sonsuzdur.
Bu manifestoya göre fütürist müzisyenler;
“Yaratıcılıklarını ve inovasyonlarını ses alanını genişletmek ve sesini zenginleştirmek için kullanmalılar.”
“Kendilerini gelenekselden kurtarmalı ve çeşitli gürültü ritimlerini keşfetmeye çalışmalılar.”
“Sonsuz döngüleri sesler içinde çoğaltmaya gayret etmeliler.”
Russolo’nun manifestosu yayınlandığında büyük tepkilere yol açtı. Çoğu kişi tarafından anlaşılmayan ve desteklenmeyen bu fikre rağmen Russolo yeni enstrümanlar tasarladı. Bu enstrümanların hepsi mekanikti. Gürleme, uğuldama, vızıldama, patlama gibi birçok sesi üretiyordu. Bu enstrümanlarla ilk konserini “Bir Kentin Uyanışı ve Otomobillerle Uçakların Karşılaşması” adlı bestesiyle gerçekleştirdi. Marinetti bu konser deneyimini şöyle aktarır: “Etrafımızda patırının zekice yapılmış bir varyasyonuydu; gürültüler olaylara bağlı taklitçilikten ve rastgelelikten kurtulup soyut sanat unsurları haline geliyordu.”
Döneminde anlaşılamayan ve kabul görmeyen Russolo sayesinde bugün elektronik ve deneysel seslere kulak verebiliyoruz. Russolo bugüne kadar yapılan tüm deneysel müzik çalışmalarının fikir babası olarak kabul edilir.