Anadolu’yu ziyaret ederek fotoğraflar çeken Stephane Boudoyan, “Doğu Anadolu’da 40 Yıllık Yolculuk” konulu söyleşide izlenimlerini aktardı.
[supsystic-gallery id=’10’ position=’center’]Anadolu’yu ziyaret ederek fotoğraflar çeken Stephane Boudoyan, “Doğu Anadolu’da 40 Yıllık Yolculuk” konulu söyleşide izlenimlerini aktardı.
İstanbul Fransız Kültür Merkezi ve Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen söyleşiye katılan Boudoyan yaptığı açıklamada, 47 yıldır, her sene doğuya giderek tarihi eserleri, sosyal hayatı ve insanları fotoğrafladığını söyledi.
Stephane Boudoyan, Anadolu ziyaretlerine başlama nedeninin babasından kaynakladığına dikkati çekerek, “Babam 1965’de Fransa’dan Türkiye’ye otobüsle gelmişti. Ziyaretinde kendi anne babasının evini ziyaret etmişti. Döndüğünde bize gördüklerini anlattı. Eski tarihe karşı merakım ve keşfetmeye dair kıvılcımım burada belirdi. Üç sene sonra, 1968’de ben de gezmeye başladım” dedi.
Yıllar içinde gerçekleştirdiği gezilere ilişkin bilgi veren Boudoyan, şöyle konuştu:
“Keşfetmeye ilk başladığım zamanlar, pek iyi algılanmıyordu. Fransa’daki Ermeniler buna iyi bakmıyordu. Türkler de hazine aradığımızı veya kiliseleri yağma edeceğimizi düşünüyordu. Zamanında bazı kötü şeyler de yaşandı ama artık zaman değişti ve korku yok oldu. Bugün ise arabamın üstünde bir Ermeni bayrağı var ve bununla korkmadan dolaşabiliyorum. Bundan dolayı çok mutluyum.”
Boudoyan, yaptığı gezilerde kendisini en çok etkileyen yerin, Van Gölü ve çevresi olduğunu dile getirerek, “Orada hala devam eden bir tarih var. Ben tarihi çok seviyorum ve insanların izinde yürümek hoşuma gidiyor” ifadelerini kullandı.
Arşivindeki fotoğrafların yakında internet ortamına aktarılacağını belirten Boudoyan, Doğu’da eski tarihi en iyi anlatan yerlerin ise dini mekanlar olduğunu söyledi.