Artık okulların açılmasına çok az zaman kaldı. Tatil bitiyor ve çocuklarımızın eğitimi için, sosyalleşmesi ve gelecekte daha başarılı olması için gerekli zemin arayışlarımızda hızlanıyor…
Eğitimde artık sadece IQ (Intelligence Quotient) ‘basetmiyoruz. Araştırmalar göstermiştir ki çocuğun gelişimi ve gelecekteki başarısını etkileyecek olan EQ (Duygusal Zeka) ve “Sosyal Zekadır”
IQ Kavramını hepimiz genel olarakta olsa biliyoruz fakat EQ VE Sosyal Zeka’da ne diyorsanız sizler için aşağıda tanımlamaya çalıştık.
*Duygusal zeka veya yaygın İngilizce ifade edilişiyle EQ (Emotional Quotient), bir insanın kendisine veya başkalarına ait duyguları anlama, sezinleme, yönetme ve yönlendirme yetisi, kapasitesi ve becerisinin ölçümünü tanımlamaktadır. Göreceli olarak yeni bir kavram olan duygusal zeka’nın tanımlanışı sürekli değişmekte ve güncellenmektedir. Bazı psikologlar, duygusal zeka ve duygusal bilgi olmak üzere iki ayrı terimin kullanılmasını tercih etmektedirler.
Sosyal Zeka sadece kişinin kendinde veya karşısındakinde değil, çevresinde olup bitenleri anlama, etkileyebilme ve farklı sosyal ortamlarda iyi ilişkiler kurabilme kapasitesidir. Başarı için sayısal zeka ve duygusal zeka artık yeterli değil. Kişiler arası bağ kurabilme, grubu harekete geçirebilme, olayların ve duyguların ne olduğunu anlamamıza yardımcı olan IQ ve EQ’ dan öte bir zekâ ile gerçekleşebiliyor.
Nasıl ki IQ eğitim ile işlevsel hale getirilebiliyorsa EQ ve Sosyal zeka da aynı şekilde eğitimle geliştirilebilir.
Normal eğitimin yanı sıra çocuğumuzun bir faaliyet içersinde olması çocuğun zamanında çalmak değildir. Gerek okul ve gerekse dershaneler arasında sıkıştırılan çocuklarda farkındalık yaratmak, özel hissetmesini sağlamak ve sosyalleşmesini sağlayacağı bir takım faaliyetler içersinde olması çocuğun özgüvenini artıracağı gibi sosyalleşmesine de katkıda bulunacağı aşikardır.
Bir müzik aleti çalmayı öğrenerek, resim yaparak veya drama eğitimindeki çalışmalara katılması ilerideki yaşamında daha ekin ve başarılı olmasının yollarını açacaktır.
Ne yazık ki pek çok anne/baba haftada bir iki saat bu tür etkinlikler içerisinde olan çocuğun vakit kaybettiğini veya zamanını boşa geçirdiğini düşünmektedir. Oysa kendi çocukluklarını dahi hatırlasa neden bu tür faaliyet içerisinde olması gerektiğini de anlayabilecektir.
Daha fazla geç kalmadan çocuğunuz için bir etkinlik seçin ve ona destek olun fakat bunu yaparken lütfen onun hoşlandığı veya hoşlanıp hoşlanmayacağını kendisi ile konuşarak karar verebilirsiniz. Ufak yönlendirmelerle onu üzmeden ve kırmadan bunu yapmanız mümkün.
Eğer çocuğunuzun ne tarz bir eğitim alması gerektiği konusunda tereddüdünüz varsa kararsız kalıyor veya seçemiyorsanız Nar Sanat’a gelin eğitmenlerimizle konuşun görüsün ve çocuğunuzun hangi dal ile ilgilendiğini tespit edelim.
Bekliyoruz…
Kaynakça :
– * WİKİ
– Öğr.Gör. Kazım ARTUT Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi, (Okul öncesinde resim eğitiminin çocuğun duygusal ve sosyal gelişimine etkisi)