Yazan : Bertan ATA
Bakırköy,Osmanlı döneminden bu yana sanatla iç içe olan ve ülkemize çok sayıda değerli sanatçı kazandıran ilçemiz olup,burada yaşayan herkesin iftihar ettiği ve tarihinde sahip olduğu bu özelliğinden gurur duyan bir semtimizdir. Bakırköy’ün tarihinden bu yana sahip olduğu sanat ruhunu, bu zamana kadar gelecek kuşaklara,şartlar ne olursa olsun aktarmayı başarmıştır.Bilinçli bir Bakırköy’lü devraldığı bu bayrağı sadece geleceklere kuşaklara aktarmakla kalmamış ve bunun Bakırköy sınırlarını aşması için de çaba sarf etmiştir.
Günümüzde özellikle görsel ve yazınsal basından dolayı her çalışmaya sanat denen ve herkese sanatçı denilen bir dönemde yaşıyoruz. Sanatın artık bu kadar ucuzladığı ülkemizde sanat eğitimi veren kurslarında yetersiz ve sağlıksız ortamda ders verilmesi , her ne kadar ciddi, rahatsız edici durum olsa da gerçek şu ki bu şartlar altında eğitimin kaliteden yoksun olması kaçınılmaz bir durumdur.
Bu durum, ülkemizde sanatla bağdaşmış olan semtimizi de etkilemiştir. Artık her köşede sanat eğitim yerleri, kursları, dernekleri görmek mümkün. Bu durum toplum açısından mutlu edici bir durum gibi gözükse de verilen sanat eğitiminin acaba hangi seviyede olduğunu da düşünmemek elde değil. Sanat eğitimi verilirken özellikle çocuklara pedagojik anlamda nasıl eğitim verilmesi gerektiğini bilmek ve çocuğa eğitim verilen sanat dalını öğretmek dışında, çocuğa ilerleyen yıllarda da sanatı daima sevmesi ve yüceltmesi gerektiğini de aşılamanın şart olduğunu unutmamak gerek. Bunu yapmak için hem aileyle işbirliği içinde bulunmak hem de akademik eğitim almış, sanat eğitiminin sorumluluğunu taşıyan, bilinçli, yaptığı mesleği seven kişiler olmasına dikkat etmek gerekir.
Eğitmenler, aynı zamanda yeni sanat eğitimi almaya başlamış bir çocuğun rol modeli olduklarından, sorumluluklarının bilincinde olup, sanatın kendilerine verdiği heyecanı ilk gün ki gibi hissederek, cesur ve bir o kadar kutsal olan görevi, bu çizgilerde yerine getirmelidir.
Nar Sanat Eğitim Kursu’nun bir öğrencisi olarak,açıldığı günden bu yana, adı her zaman sanatla anılan semtimizde,Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanarak bir ilki gerçekleştirmiş, çocuklara verilen eğitimin pedagojik olarak değerlendirilerek verilmesiyle,hem çocukların sanatsal eğitiminin en iyi seviyede verilmesi hem de bu eğitimle daima sanat sevgisini taşıyacak ve yüceltecek bireyler yetiştirmeyi kendine misyon edinmiştir. Nar Sanat, akademik eğitim almış eğitmenlerle ve herhangi bir sanat eğitiminde sahip olunması gereken profesyonel materyallerle yaparak, bizlere ve sanata hak ettiği değeri vermeyi ilke edinmiştir.
Ülkemizde sanatın durağı olan semtlerimizden biri, hatta beklide en önemlisi olan Bakırköy’de bir derneğe ait olarak kurulan ilk M.E.B. ‘e bağlı eğitim yuvası olması benim ve benim gibi birçok Bakırköylünün hep aradığı bir şeydi. Sonunda sanatı seven, duyarlı kişiler tarafından böyle bir kurumun açılması ve sanata ellerinden geldiği kadar sahip çıkması bizler için çok mutluluk ve gurur verici. Ayrıca sadece Bakırköy’le sınırlı olmayıp, İstanbul’da sanatı seven her bireye ulaşma çabası da takdire şayan bir başka özellikleri. Bizim gibi bu yola gönül vermiş insanlara da örnek olmaları ve ilerde sanatı ve sanatçıyı ayırt edip, bunlara değer verecek nesiller yetiştirerek topluma kazandırma çabaları onlara ayrı bir teşekkür gerektiriyor. Her zaman sanattan yana olan ve sanatın gücüne inanan herkese kapısı açık olan bu kurumun öğrencisi olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi ‘’Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir. Biz sanatseverler olarak üzerimize düşen sorumluluğumuzla, gücümüz yettiğince bu damarın kopmasına engel olmaya çalışıyoruz ve olmaya da devam edeceğiz.
Bu yolda Bakırköy’de yıllar sonra kendi özel profesyonel tiyatrolarını kurmaları ve şu anda Bakırköy’de tek özel profesyonel tiyatro topluluğu oldukları için ayrıca kendilerine teşekkür ediyor ve başarılarının daimi olmasını diliyorum.