paris-yeralti-tunelleri

Paris’in ünlü yeraltı tünellerinde sanat gerillaları

Paris Kent Deneyi grubunun gizliliklerine takıntı derecesinde düşkün üyeleri, son 30 yılı Fransa başkentinin altındaki tünellerde gizli kapaklı sanat etkinlikleri düzenleyerek geçirdi. Yetkililerden ne izin ne de destek beklediklerini söylüyorlar.

BBC- Kirsty Lang

Kaldırımda gergin bir şekilde bekliyoruz. Gelen geçen herkesi çaktırmadan süzmeye çalışırken, göze batmadığımızı umuyoruz.

Haftalar süren pazarlıklardan sonra gizemli Fransız sanat kollektifi Les UX’in temsilcileriyle, Paris’in güneyindeki bir belediyenin önünde randevumuz var. Pazar akşamı geç bir saat ama sokak hala epey kalabalık.

Sonunda kırmızı beresi ile küçük sırt çantası hariç tepeden tırnağa siyahlar giymiş genç bir adam çarpıyor gözüme. Biraz duraksıyor, sonra onu izlememiz için bize işaret ediyor. İstikamet yeraltı mezarlıkları, Paris’in kaldırımları altında uzanan tüneller.

Birkaç dakika sonra Tristan (tabii gerçek adı bu değil) ve iki arkadaşı bir rögarın ağır çelik kapağını kaldırıyor. “Çabuk, çabuk,” diyor Tristan, “Polis gelmeden.”

Ucu bucağı görünmeyen kara deliğe bir göz atıp, temkini adımlarla paslı merdivene basıyor ve aşağı inmeye başlıyorum.

Birkaç merdivenden daha inip, dibe ulaşıyoruz. Etrafta sıçan olmadığını fark edince rahat bir nefes alıyorum. Sıçanların indiğinden daha da derinlere inmişiz. Ama göz gözü görmüyor ve her yer ıslak.

Sular bileklerime kadar çıkıyor; ayakkabılarım sırılsıklam. Tristan lastik çizmeleriyle suları sıçratarak önümüzden giderken gülüyor. Telefonumdaki ışığı kullanarak onu izlemek için elimizden geleni yapıyoruz. Duvarlarda yer yer renkli grafitiler ve hain bakışlı bir kedinin tablosu var.

Birkaç dakika sonra kuru, açık bir alana varıyoruz. İşte duvarlarında girift oymalar olan bu alanda nihayet oturup, gizemli yol arkadaşlarımıza sorularımızı sormaya başlıyoruz.

Tristan normalde yasak olan yerlere girmekten ayrı bir keyif aldığını söylüyor. Paris’in yeraltı mezarlıklarında dolanmayı seven bir “mezarlıksever”miş.

Tristan kiliselerin çatılarına da tırmanıyor. “Bütün kent ayaklarının altında,” diyor, “Özellikle geceleri manzara harika. Piknik için de ilginç bir yer.”

UX farklı farklı insanları bir araya getiren gevşek bir yapılanma. Aralarında yalnızca sanatçılar değil, mühendisler, memurlar, avukatlar ve hatta bir savcı varmış. İlgi alanlarına göre farklı gruplara bölünüyorlar.

Bu gruplardan biri, Fare Evi, yalnızca kadınlardan oluşuyormuş ve bir yerlere sızmakta ustaymışlar. Bir diğer grup, tıklayın Untergunther, devletin ihmal ettiğini düşündükleri kültür varlıklarını gizli gizli restore ediyor.

La Mexicane de Perforation grubu yeraltında sinema festivalleri gibi etkinlikler düzenliyor. Bir seferinde Trocadero yakınlarındaki Palais de Chaillot’nun altında taşa koltuklar kazarak, koca bir sinema salonu yapmışlar.

Paris’teki tüneller hiçbir yerde yok. Zaten kentin kendisi, binaların altından çıkarılan kireç taşından yapılma. Bu yüzden kilometrelerce uzanan maden tünelleri var.

Buna metro için, telefon şebekesi, kanalizasyon vs için kazılan tünelleri ekleyin, gün ışığı görmeden kenti boydan boya kat edebilirsiniz.

UX’in kurucuları 1980’lerin başında, Paris’in Sol Yaka’sındaki bir lisede tanışmışlar. Önceleri, sırf yapabileceklerini kanıtlamak için, yeraltı tünellerini kullanarak müzelere ve anıtlara girmeyi seven bir avuç çocuktan ibaretmiş grup.

Video editörü Lazar Kuntsmann (tabii bu da takma ad) onlardan biriymiş. Şimdi grubun sözcüsü olan Kuntsmann “Büyüdükçe, yeryüzünde herkes kendi kariyerini kurdu.” diye anlatıyor.

“İki önemli ilkemiz var. Birincisi, asla izin istemeyiz, yetkililere asla haber vermeyiz ne yapacağımızı. Ve tabii bir de asla maddi destek almayız.”

UX’in en ünlü eylemlerinden biri, bundan altı yıl önce Fransa’nın en ünlü evlatlarının gömüldüğü Pantheon’da 19. yüzyıldan kalma bozuk bir saati onarmaktı.

Grubun kurucu üyelerinden, gerçek bir saat ustası olan Jean Baptiste Viot öncülüğünde kurulan sekiz kişilik restorasyon ekibi, malzemelerin saklandığı bir dolabın arkasına gizli bir atelye kurmuş. Aylarca her gece çalışmışlar.

İşlerini bitirdikten sonra Pantheon’un müdürüne haber vermişler. Müdür önce minnettar kalsa da, onun patronları aynı fikirde olmamış. Saati parçalarına ayırıp, UX’e 43.800 euroluk tazminat davası açmaya kalkmışlar.

Fransa’da kamuya ait binalara izinsiz girmek ya da onları onarmak suç sayılmadığı için dava düşmüş. Lazar Kuntsmann bu tepkiyi yetkililerin “utancına” bağlıyor.

Kuntsmann’ın kendisi de bir seferinde Pantheon’da gece vakti bir tiyatro oyunu sergilemiş. Ama Paris’in yeraltı tünellerini kullananlar yalnızca UX grubunun üyeleri değil.

Bazı mekanların bin kişiyi alacak büyüklükte olduğu söylenen yeraltında büyük partiler de düzenlendiği biliniyor. Bu partiler için barlar kurularak, DJ ve özel ışık efekti yapacak insanlar getirilerek, Paris metrosundan elektrik çekilerek yeraltı mekanları geçici gece kulüplerine çevriliyor.

 Kaynak : [-]