Kırşehir’de yaklaşık 40 yıldır esnaflık yapmakta olan 60 yaşındaki Hüseyin Karaca, Anadolu’nun birçok ilinden ve yaşadığı şehrin hurdacılarından topladığı eski eşyalarla halı yıkama atölyesini adeta müzeye dönüştürdü: “Buradaki eşyaların en eskisi 200 yılın üzerinde. En yeni eşyalar 50-60 yıllık. Daha yenisi yok”
Gazyağı ocağından sabanlara, halı ve kilimlerden tahta eldivenlere, dürbünlerden bakır kaplara kadar binin üzerinde eski eşya bir arada tutan Karaca, halı yıkama işi yaptığı 600 metrekarelik işletmesinin bir bölümünü bu eşyalara ayırarak meraklıları için sergiliyor.
Sadece halk değil zaman zaman üniversite öğrencileri de gelip dersleri için Karaca’nın eski eşyalarını inceliyor. Karaca, Kırşehir’de kahvehane işletmeciliği ve şoförlük yaptıktan sonra halı yıkama işine girdiğini, yaklaşık 30 yıldır da hem eşi ile bu mesleği sürdürdüğünü hem de içindeki merak nedeniyle eski ve tarihi eşyaları biriktirmeye başladığını anlattı.
Kırşehir’den ve Anadolu’nun farklı illerinden topladığı tarihi halı ve kilimlerden sabana, eski tüfeklerden bakır kaplara kadar binin üzerindeki eşyayı 600 metrekarelik iş yerinde sergilediğini belirten Karaca, bu mirası da kendisi gibi tarihe meraklı olan torununa bırakmayı planladığını dile getirdi.
Amacının, geçmişi gelecek nesillere tanıtmak olduğunu vurgulayan Karaca, “Tarihi eserleri, geçmişi, atalarımızın ve dedelerimizin kullandığı eşyaları seviyorum. Şimdi bunları yapan yok. Eski eşyaları hurdaya verenlere üzüldüğüm için ben de biriktirmeye karar verdim. Hobi olarak eski eşyaları biriktiriyorum. Bini geçkin tarihi eşyam vardır.” dedi.