UNESCO tarafından dünya genelinde okuryazarlık sorununa dikkat çekebilmek adına 8 Eylül Dünya genelinde okuma yazma günü olarak kutlanıyor. Okuma yazma denildiğinde ne yazık ki ülkemiz hiçte iç açıcı durumda değil. Yapılan araştırmalar geçtiğimiz yıl Türkiye’de basılan kitap sayısında artış yaşanmasına rağmen, okuma oranlarında sınıfta kaldığımızı gösteriyor.
Ülkemizde günde yaklaşık 6 saat televizyon izlenir, 3 saat internet kullanılırken kitap okumaya ortalama günde 1 dakika ayrılıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 1995 yılı verilerine göz atıldığında halk kütüphanelerini kullanan kişi sayısı 32 milyon 816 milyon 342 iken, 2016 yılında bu sayı yüzde 28’lik bir gerileme yaşadı ve 23 milyon 266 bin 599’a düştü.
Yine 95 yılında Türkiye genelinde bin 171 kütüphane bulunurken bu sayı geçtiğimiz yıl yüzde 3’lük bir gerileme yaşadı ve bin 137’ye indi.
2013 yılında Türkiye’de 7 bin 158 gazete ve dergi bulunurken, bu yıl geçtiğimiz sene itibariyle yüzde 12 azalarak 6 bin 265’e geriledi. Toplam tirajlara bakıldığında ise 2013 yılındaki 2 milyar 461 milyon 783 bin’lik sayı 2016’da 1 milyar 705 milyon 225 bine kadar düştü.
Geçtiğimiz yıl içinde Milli Eğitim Bakanlığı ile Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu’na göre toplam 666 milyon 865 bin 579 adet kitap üretilirken, bu kitaplara 404 milyon 129 bin 53 adet bandrol alındı. 2015 yılında kişi başına düşen kitap sayısı 8 iken, geçtiğimiz yıl bu sayı 8.4’e yükselse de okuma oranında sınıfta kaldığımızı belirtmek zorundayız.
Dünya genelinde yapılan kitap harcaması ortalama 1.3 dolar iken, ne yazık ki Türkiye’de bu rakam sadece 25 sent.