kitlesel hırsızlık

Bildiğimiz fakat farklı bir öykü ; Yazar: Italo Calvino ve eseri “Bir zamanlar herkesin hırsız olduğu bir ülke vardı.”

Her zaman olduğu gibi internette dolaşıp kitap, makale, yazı, tarih, haber gibi sizlerinde ilgisini çekeceği konuları araştırırken bir yazar dikkatimi çekti ve araştırmaya başladım. Öykü kitapları dikkat çekici fakat bir öyküye nedense takılıp kaldım. Özetini sizlerle paylaşmak istedim. Daha fazlası için elbette kitabı almalısınız.. İyi okumalar. Not: Öykünün sonunda yazarın özgeçmişini okuyabilirsiniz.

kitlesel hırsızlık

Bir zamanlar herkesin hırsız olduğu bir ülke vardı. Geceleri herkes bir fener ve levye ile silahlanıp komşularının evine girerdi. Tan ağarırken çuvalını doldurmuş geri döndüğünde kendi evinin de soyulmuş olduğunu görürdü.

Böylece herkes uyum içinde yaşardı, kimsenin durumu çok kötü değildi. Biri birini, o öbürünü soyar, böylece son insana kadar gelinir, sonuncu da o birinciyi soyardı. Bu ülkede ister sat, ister al sahtekarlık demekti.

Hükümet insanlardan çalmak için kurulmuş bir suç örgütüydü, insanlar da bütün zamanlarını hükümeti aldatarak geçirirlerdi. Yaşam hiçbir sorun çıkmadan sürüyordu; orada yaşayanlar ne zengindiler ne de yoksul. Sonra bir gün – nasıl olduğunu kimse bilmiyor – dürüst bir adam çıkageldi.

Geceleri çuvalını alıp hırsızlık etmek için dışarıya çıkmak yerine evde oturuyor, piposunu tüttürüp roman okuyordu. Hırsızlar oraya gelip de ışık görünce geriye dönüyorlardı. Ama bu böyle gitmedi. Dürüst adama böyle rahat bir hayat yaşamakla havanın ona göre hoş olabileceğini , ama kimseyi çalışmaktan alıkoymaya hakkı olmadığını söylediler. Evde oturduğu her gece bir aile aç kalıyordu. Dürüst adam verecek yanıt bulamadı. O da tuttu tan yeri ağarana kadar geceyi dışarıda geçirmeye başladı, ama hırsızlık etmeye eli varmadı.

Dürüsttü işte o kadar. Köprüye kadar yürüyor, altından suyun akışını izliyordu. Sonra evine geliyor evini soyulmuş buluyordu. Bir hafta geçmeden dürüst adamın beş parası kalmadı, yiyeceği tükendi; ev soyulup soğana çevrilmişti. Ama kendinden başka kimseyi suçlayamazdı. Sorun dürüstlüğüydü; düzeni alt üst etmişti. Karşılığında kimseyi soymadan kendini soymalarına izin vermişti. Böylece her sabah birisi geri döndüğünde evini soyulmamış buluyordu – dürüst adamın bir gece önce soyması gereken ev-. Çok geçmeden evleri soyulmayanlar kendilerinin öbürlerinden daha zengin olduklarını gördüler elbette, onun için çalmak istemediler, öte yandan dürüst adamın evini soymaya gelenler elleri boş döndüler, yoksullaştılar. Zenginleşenler köprünün üzerinde dürüst adama katılmaya, onunla birlikte akan suyu seyretmeye başladılar.

Bu karışıklığı daha da arttırdı. Zenginleşenlerin de, yoksullaşanların da sayısı arttı. Bu kez zenginler geceleri köprünün üzerinde geçirirlerse yoksullaşacaklarını gördüler.

“Neden yoksullara biraz para verip bizim için çalmalarını sağlamıyoruz” diye düşündüler. Sözleşmeler imzalandı. Maaşlar, yüzdeler belirlendi. Her iki taraf da pek çok sahtekarlıklar yaptı elbette; insanlar hâlâ hırsızdılar. Ama sonuçta zenginler daha zengin, yoksullar daha yoksul oldular.

Zenginlerin bir kısmı öylesine zenginleştiler ki, artık çalmaları ya da kendileri için çaldırmaları gerekmiyordu. Ama çalmayı bırakırlarsa çok geçmeden yoksullaşacaklardı; yoksullar bunu sağlardı. Onun için yoksulların en yoksullarına mallarını öbür yoksullardan korumak için para verdiler.

Böylece polis kuvvetleri kuruldu, hapishaneler açıldı. Dürüst adamın oraya gelişinden birkaç yıl sonra kimse çalmaktan, soyulmaktan söz etmez oldu, artık yalnızca ne kadar zengin ya da yoksul olduklarını konuşuyorlardı. Gene de bir miktar hırsız kalmıştı. Bir de dürüst olan o bir tek adam vardı, o da zaten çok geçmeden açlıktan öldü.

Yazar:  Italo Calvino kimdir?

02/01/1981. Italo Calvino, Italian writer.

(d. 15 Ekim 1923 – ö. 19 Eylül 1985) İtalyan yazar ve romancı.

talo Calvino, 15 Ekim 1923’de Küba’nin Santiago de las Vegas kentinde dogdu. Genç yasta Küba’dan italya’ya göç eden Calvino, kurmaca yazarliginin yanisira, Komünist Parti Üyeligi, Einaudi Yayinevindeki görevi, gazetelerle çesitli dergilerdeki yazilari araciligiyla, II. Dünya Savasi sonrasi Italyan kültürünün en önemli adlarindan biri oldu. Ilk yapitlarindan baslayarak Italya’nin en önemli yazarlari arasina giren Calvino, Italya’da birçok edebiyat ödülü kazanmis ve 1960 yilinda yayimlanan I nostri antenati (Atalarimiz) adli kitabinda yer alan fantastik öyküleriyle uluslararasi bir ün kazanmistir. 1950’lerde fantezi ve alegoriye yönelen Calvino, yazdigi üç anlatiyla dünya çapinda adini duyurdu: Ikiye Bölünen Vikont, Agaca Tüneyen Baron ve Varolmayan Sövalye. Calvino’nun, bilinç akisi yöntemiyle yazdigi ve evrenle insanlarin yaratilisini konu alan Kozmokomik Öyküler’den, Marco Polo-Kubilay Han iliskisi çerçevesinde arzu, bellek, yasam, ölüm gibi temalari büyük bir incelik ve siirsellikle isledigi Görünmez Kentler’e; yazma ve okuma etkinligini, okurun anlati sanatiyla karmasik iliskisini ele aldigi Bir Kis Gecesi Eger Bir Yolcu’dan, Italyan masallarini derledigi ve kendisi açisindan bir tür anlatida ekonomiklik alistirmasi olan Fi-abe Italiane’ye (Italyan Masallari) birçok yapiti içeren yazarlik yasaminin son ürünü Amerika Dersleri’dir. Calvino, 19 Eylül 1985’de, geçirdigi beyin kanamasi sonucu Siena’da ölmüstür.

Tüm Eserleri;
Ağaca Tüneyen Baron
Amerika Dersleri
Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
Gözlemci
İkiye Bölünen Vikont
Jaguar Güneş Altında
Kesişen Yazgılar Şatosu
Kozmokomik Öyküler
Palomar
Savaşa Giriş
Var Olmayan Şövalye
Zor Sevdalar
Karga Sona Kaldı
Sıfır Zaman
Marcovaldo Ya Da Kentte Mevsimler
Sen “Alo” Demeden Önce