Maltepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nün düzenlediği “Üniversite Reformu ve Hans Reichenbach” başlıklı panel 25 Ekim Cumagünü saat 13.30’da Maltepe Üniversitesi’nin Marmara Eğitim Köyü’nde bulunan F en-Edebiyat Anfisi’nde gerçekleşecek.
Hans Reichenbach
(26 Eylül 1891, Hamburg, Almanya – 9 Nisan 1953, Los Angeles, ABD) Viyana Çevresi’nin önde gelen temsilcilerinden biri olup, Berlin Mantıksal Olguculuk Okulunun kurucusudur. Fizik, mantık ve felsefe üzerinde çalışan bu Alman düşünür, Stuttgart Teknik Üniversitesindeyüksek öğrenim gördü. Sonra Berlin, Münih ve Göttingen üniversitelerinde felsefe ve mantık okudu. 1915’te olasılık kuramına ilişkin teziyle doktorasını tamamladı. 1920-26 arasında Stuttgart Teknik Üniversitesi’nde dersler vermeye başlayan Reichenbach, 1926 – 33yılları arasında Berlin Üniversitesinde felsefe okuttu ve burada “Gesellsachaft für empirische Philosophie” yi (Ampirik Felsefe Topluluğu) kurdu. Daha sonra 1933 – 38 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde felsefe tarihi, bilim felsefesi, sembolik mantık dersleri veren filozof, burada Nusret Hızır ile Vehbi Eralp’i yetiştirdi. 1938’de ABD’ye giderek California ve Columbia üniversitelerinde dersler; 1952’de de Fransa’da Sorbonne Üniversitesinde konferanslar verdi. Mantıkçı olgucululuğun önde gelendüşünürlerinden biri olarak “Erkenntnis” dergisinin kurucuları arasındayer aldı. Özellikle, görelilik kuramının ve kuvantum mekaniğinin felsefe üzerin deki etkisini saptayıp değerlendirmeye çalışan Reichenbach; geometrinin temelleri ve fiziğin mantıksal yapısı üzerine araştırmalarısonucunda, zaman ve uzayın apriori olmadığı sonucuna vardı. Kant’tanfarklı olarak, bu kavramların kaynağını, nedensellik ilkesi yerine Einstein’ın görelilik kuramıyla açıkladı ve temellendirdi. Kuvantum mekaniğinin “aykırılıklar”ını gidermek için klasik mantığın yerine bir üçdeğerli mantık koymak gerektiğini ileri süren filozofun felsefeye en önemli katkısı, hiç kuşkusuz, olasılığın gerçekleşme sıklığı üzerine bir kuramı ortaya koyma yolundaki girişimidir. Bu kuramda olasılık (Wahrscheinlichkeit), sonsuz bir dizi içinde sinir, olma sıklığıyla özdeşleştirilmiştir. Einstein’ın görelilik kuramına dayanarak zaman ve mekanın apriori olmadığına ilişkin düşünce sisteminin öteki önemli temeli sayılan olasılık kuramına göre, bilim ve felsefede tümevarım yöntemiyle, kanıtlamaların doğruluğu ya da yanlışlığı değil, ancak olasılık düzeyibelirlenebilir. Bu bağlamda mantık da olasılık kurallarına bağlıdır ve dolayısıyla olasılık, anlam sorunu bakımından da geçerlidir. Bir cümlenin anlamı, olasılık derecesinin belirlenmesine bağlıdır.
……….
Reicbenbach geliştirdiği felsefe kuramıyla, bağlı bulunduğu Viyana Çevresi’nin görüşlerine bilimsel bir nitelik kazandırmış; özellikle fizik ve matematik ilkelerine dayalı yeni öğretinin yayılmasına olanak sağlamıştır. Onun öğretisini önce benimseyen, sonra eleştiren B. Russell ile olan tartışmaları Viyana Çevresi’ne duyulan ilgiyi arttırmıştır.
Filozofun başlıca yapıtları şunlardır: Axiomatik der relativistischen Raum-Zeit-Lehre (Göreli Uzay- Zaman Öğretisinin Aksiyomatiği, 1920); Ziele und Wege der heutigen Naturphilosophie (Bugünkü Doğa FelsefesininYolları ve Amaçları, 1931); Wahrscheinlichkeitslogik (Olasılık Mantığı, 1932); Wahrscheinlickeitslehre (Olasılık Öğretisi, 1935); Experience and Prediction (Deney ve Öndeyi, 1938); From Copernicus to Einstein (Kopernik’ten Einstein’a, 1942); Philosophical Foundations of Quantum Mechanics (Kuvantum Mekaniğinin Felsefi Temelleri, 1944); Elements of Symbolic Logic (Simgesel Mantığın Öğeleri, 1947); The Rise of Scientific Philosophy (Bilimsel Felsefenin Doğuşu, 1951); ölümünden sonra, Direction of Time (Zamanın Yönü, 1956).
Kaynak: 20. Yüzyıl Düşünce Akımları; Nejat Bozkurt; Sarmal Yayınları Kasım 1995